29 Eylül 2010 Çarşamba

Beklan Algan'a uğurlama

Vefat

Değerli ustamızı uğurladık.

Ender oluşumlardan birisi olan TAL sayesinde sürekli gelişen camiada, onun açtığı yolda, her geçen gün daha da özenle yürümeyi sürdüreceğiz.

Onun, gösteri sanatlarına olan katkılarını da böylece hiç unutmayacağız.

Şükranlarımızla.


Paylaşımlar:
http://dogaclamalar.blogspot.com/2010/09/beklan-algan-son-yolculuguna-ugurlarken.html
http://filmlerden.blogspot.com/2010/10/beklan-algan-ve-tal.html
http://psikodrama.blogspot.com/2010/09/usta-beklan-algan-kaybettik.html
http://cumhurkocalar-dans.blogspot.com/2010/09/beklan-algan-unutamayacagz.html



Haberler

Star : http://www.stargazete.com/guncel/beklan-algan-a-veda-haber-297762.htm

Tiyatro Araştırma Laboratuarı'nın (TAL) kurularından Türkiye'de avangard tiyatronun önemli isimi Beklan Algan, dün öğlen saatlerinde tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hayata veda etti.


77 yaşında ölen Algan çin yarın saat 11.00’de Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde bir tören düzenlencek.

1933 yılında Erzurum’da doğan Algan, Robert Koleji bitirdikten sonra gittiği Amerika’da eşi eşi Ayla Algan’la birlikte tiyatro eğitimi aldı. 1961 yılında Şehir Tiyatroları’na giren Beglan Algan, Tepebaşı Deneme Sahnesi’ni kurulmasına katkıda bulundu. 1984 yılında kimi meslektaşlarıyla BİLSAK Tiyatro Atölyesi’ni kuran, 1988 yılında ise Ayla Algan, Erol Keskin, Haluk Şevket Ataseven ile birlikte Tiyatro Araştırma Laboratuarı’nı (TAL) hayata geçiren Algan ‘Karanlıkta Uyananlar’, ‘Kız Kulesi Aşıkları’ gibi filmlerde de rol almıştı.

Özgeçmişi-http://tr.wikipedia.org/wiki/Beklan_Algan

Beklan Algan (d. 1933, Erzurum - ö. 27 Eylül 2010), Tiyatro ve sinema oyuncusu, yazar, yönetmen.

1933 yılında Erzurum'da doğdu. Robert Koleji bitirdikten sonra Ayla Algan ile evlendi. Maden mühendisliği eğitimi için gittiği Amerika'da eşiyle birlikte tiyatro eğitimi aldı. Amerika'da birçok oyunda profesyonel olarak oynadı. Türkiye'ye dönünce Şehir Tiyatroları'na girdi (1961). 1964 yılında Karanlıkta Uyananlar" adlı film ile sinemada yer aldı. "İstanbul Macerası", "Karanfilli Kadın", “Kız Kulesi Aşıkları”' gibi filmler çevirdi.

1966'da Muhsin Ertuğrul'un kurumdan istifası üzerine onunla birlikte Şehir Tiyatroları'ndan ayrıldı ve Muhsin Erturğrul'un önderliğinde kurulan LCC'de tiyatro bölümünü yönetti. 1970 yılında Bakırköy Halk Evleri Deneme Sahnesi'ni kurdu. Bir süre sonra sonra Şehir Tiyatroları'na tekrar girerek yönetmenlik yaptı; Tepebaşı Deneme Sahnesi'ni kurulmasına katkıda bulundu. 1984 yılında kimi meslektaşlarıyla BİLSAK Tiyatro Atölyesi'ni kurdu. 1988 yılında ise Ayla Algan, Erol Keskin, Haluk Şevket Ataseven ile birlikte Tiyatro Araştırma Laboratuarı (TAL)'ı kurdu. 2002 yılında Ekol Drama Sanat Evi’nde Çağdaş Tiyatro ve Yaratıcı Oyuncu eğitimi vermeye başladı.

Tiyatro alanında "İlhan İskender Armağanı" gibi birçok ödül kazandı. Bazı oyunlar yazdı ve sahneledi. Eğitim çalışmalarının yanı sıra “Laboratuvar’dan Prodüksiyon’a ve Prodüksiyon’dan Laboratuvar’a” ve “Geleneksel Tiyatro’dan Çağdaş Tiyatro’ya” konulu araştırmalarını sürdürdü. Sevi Algan adında bir kızı olan Algan lösemi nedeniyle 27 Eylül 2010'da yaşamını yitirdi.[1]

Filmografisi [değiştir]

  • Kız Kulesi Aşıkları / Hera ile Leandros - 1993
  • Karanfilli Kadın - 1966
  • Halime'yi Samanlıkta Vurdular - 1966
  • Sevmek Seni - 1965
  • Karanlıkta Uyananlar - 1964

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Rengarenk Festivaller

Avrupa Üniversiteleri Tiyatro festivalinden;

Bu sene tüm koltuklar doluydu, böylece umutlarımız daha da çoğaldı.

Tek oyun seyredebildim, yinede oldukça mutluyum.

Ankara Dil - Tarih öğrencileri beklediğim gibi çok başarılıydılar.
İnanılmaz güçlü, eş-kaliteli bir rol paylaşımı üzerinden sağladıkları uyumla, canlı bir ekip çalışmasının ancak bu kadar iyi bir performansla sergilenebilir olduğunu bize gösterdiler.
Üstelik göreceli zor bir komedi oyunla, bizi 3 saat boyunca keyifle yerlerimizde tutabildiler.

Sanata genç katılımın toplumda ne kadar etkili açılımlar sağlayacağına da,
artık hiç şüphe kalmadı. Geleceğimiz sizlersiniz !

Bu gerçeğin diğer alanlara da (özellikle siyasete *) taşınabilmesi dileğiyle,

Örnekler:
* CHP'de Kılıçdaroğlu ile yepyeni bir soluk, genç siyasetçilerinde önünü açacaktır;

Gençliğin katkısıyla, gerçekleşmeyi sürdürecek, ender görülen toplumsal bir eğitim projesi; http://kitapokuma.blogspot.com/2010/05/yasayan-kutuphane.html
sizlerin de gecikmesiz katılım desteğini bekliyor.

Bu proje hakkında, ilk saptamalar:
Tiyatro kadar güçlü, etkileşimli yanıyla da yüz yüze canlı bir karşılaşma alanı** yaratıyor.
Bu prrojenin; kamusal alanı, gerçekçi-sosyal bir açıdan genişletebiliyor oluşu, ilgili disiplinler adına çok fazla ilgi çekeceğinin de habercisi gibi !

O yüzden, bu konu daha da ayrıntılı bir şekilde, şu sitelerde de ele alınacaktır:

(** Yani, yakın gelecekte başlayacak yazı kaynaklarının yer alacağı tematik sitelere göndermeler)
http://dogaclamalar.blogspot.com/ Ciddi bir karşılaşma alanı yaratması
http://felsefemiz.blogspot.com/ Etnik kültürler, Ana dil, Siyaset felsefesi
http://istanbuluma.blogspot.com/ Çok katmanlı kamusal alanlar
http://tezler.blogspot.com/ Tarihsel kentler
http://kulturtabiat.blogspot.com/ Kültürel farklılıklar
- Ayrımcılık,..


İksv-Tiyatro festivalinden;

Yine uluslararası diğer büyük festival ise yerli- yabancı gruplarla sürüyor.
Yeni eserleri kaçırmayın.

Bazı örnek paylaşımlar da çoktan başladı:
http://gokcedenizbalkan.blogspot.com

Kukla festivalinden;

Bu alanda da bir tek, gölge oyununu *** seyredebilmiş oldum. Oyunda seçilen fon renklerine, hikayelere, canlı tarihsel mistik müziğin etkisine kapılıp gittik. Az bir maliyetle, nasıl hayal dünyaları yaratılabildiğinin yine en çarpıcı örneklerine tanık olduk.

Festivalin, çocuklarla birlikte yetişkinleri de aynı salonlarda bir araya getirişi ona eşsiz bir etkinlik olma özelliği sağlıyor. Kısaca onunda, toplumsal katkıları yine sonsuzdu.

***
Frn. Kültür

Teşekkürler

18 Ocak 2010 Pazartesi

Sokak tiyatrosuna deneysel bir bakış

(Demo-kritik) kamusal alan

Kent meydanları üzerinden sokak gösterilerindeki anlam ve okunurlukları yorumlayıp kodlama girişimleri sosyal psikolojiye de kısaca bir giriş olanağı sağlıyor bize.

  1. Kültürün aynası kentin meydanları, cadde ve sokakları değil midir?
  2. Öyleyse niye (...) sadece sahne, kapalı tiyatro mekanları (...) olsun ki?
  3. Sokak tiyatrosu da böylesi deneysel bir bakış sayesinde (...) doğmamış mıdır?
  4. Sanat halk için ne sağlar? Gerçekten ortada karşılanacak bir ihtiyaç var mıdır?
Sayısız soruyla kafa karıştırmadan konuya giremiyoruz bu sefer.
Eeee, ne yapalım, herşeyin yanıtının hep tepeden, tak diye verildiği şu günlerde, başka bir çare kalmıyor ki...

Belki böyle yoğun bilgi kirliliği altındaki bir gündemi izlerken, daha kendimiz/özlemlediğimiz barışık bir toplum için daha doğru sorular sormaya yakınlaşabiliriz. Çünkü ancak daha sonra, yönümüzü de belirleyebiliyor oluyoruz, aksi halde sadece hep seyirciyiz!
Hayatımızın anlamından da yoksun bırakılmış bir şekilde... http://felsefemiz.blogspot.com/

Ör: 2.sorudaki "
sahne", 3.sorudaki "Sokak tiyatrosu" sözcükleri, cümlede başka nerede kullanılabilirdi?
Bu durum anlamı nasıl etkilerdi?
(Dil, yapısalcılık, iletişim sanatı denemeleri)

İyi ki sanat var, keşke diğer fiziksel ürünler kadar, sosyal (kültürel) bir hizmet olarak biraz tüketilmeye de değer görülse? Acaba neler değişebilecektir, günlük yaşantılarımızda? Görür, sonra da belki birlikte değerlendirirdik yine buralarda...

Şu iki satırlık sanal tanışıklıklarımızla bile, hep yeniden var olabiliyorsak; tanık olacağımız farklı sanat yapıtlarıyla, kim bilir ne muhteşem ilişkiler geliştirebileceğiz?

İyi seyirler,
Kentteki kamusal alanları izlemeyi sürdürün lütfen.

UNUTMADAN, Gözlem * en önemli algısal ÖĞRENME alanımız!

"Çevre ve Davranış" konuları için yeni okuma alanları açmayı sürdüreceğiz.
http://kitapokuma.blogspot.com/

Kitapları sevip, paylaşalım.
Tıpkı sanat eserlerine duyduğumuz ilgi gibi.
Hiç olmazsa onlar, her zaman sizin daha yakınınızdalar, (Sokak oyuncuları gibi)
Yani size hiç erişim lüksü/bahanesi de bırakmıyorlar. Ne güzel...

* http://cumhurkocalar-dans.blogspot.com/
Bu yüzden gösteri (performans) sanatları eşsiz bir alandır zaten.
Merak edip, ola ki ilgilenmek isteyenlere nadiren hatırlatılır.

"Gerçek bir gösteri, belki de uzun süre hiç unutulmayandır."


Telif Hakları

cumhurkocalar@gmail.com İstanbul, Türkiye

Bu veb sitesinde yayımlanan yazılar bu sitedeki orijinal linki verilerek kaynak gösterilmek ve yazarının adı mutlaka belirtilmek kaydıyla, ayrıca bir izin almadan internet üzerinden elektronik ortamda kullanılabilir. Yazıların basılı ortamda kullanımı için yazar izni gereklidir.